Türkiye’de hırsızlara karşı çözüm
Benzersiz misyonuyla ve eşsiz vizyonuyla markalaşan ve çare varsa hırsızlardan korkmayın diyen Sedat Gündüz, güvenlik sektörünün en başarılı aktörlerinden biri. Gündüz, güvenlik sorunlarına yapıcı ve güncel çözümler getirmenin yanı sıra dünyanın en önemli şirketleriyle de doğrudan iş birliği içinde. Birçok kurum ve kurumsal firma ile elektronik güvenlik firmaları arasında güvenlik antlaşmalarında danışmanlık yaparak sektöre yön vermeye devam ediyor.
Sedat Gündüz, Türkiye’de Elektronik Güvenlik kullanımının faydasını ve önemini son kullanıcının ev ve işyerlerinde nasıl bir güvenlik önlemi almamız ve hangi tarz firmalar ile çalışılması gerektiği konusunda özel bilgiler paylaştı.
“Alarm ve Güvenlik sistemleri sadece hırsızlar için kurulan bir sistem değildir”
Alarm ve Güvenlik sistemleri sadece hırsızları yakalamak olarak adlandırılmamalı. Kurduracağınız alarm sistemi ile kendinizi, ailenizi ve değer verdiğiniz tüm varlıklarınızı koruma altına almaktasınız. Alarm Güvenlik sistemleri, tehlike durumunda size veya yakınlarınıza haber vermekte, anlık olarak ihtiyacınıza göre Polis, Ambulans, İtfaiye yönlendirmesi yapmaktadır.
Alarm güvenlik sistemleri, kolay kurulum ve üstün uyarıcı performansı sayesinde, hırsızları önemli oranlarda caydırmakta ve vakaları azaltmaktadır. Sese ve harekete duyarlı şekilde tasarlanan sistemler, evinizi ve iş yerinizi koruma altına almaktadır. Alarm sistemi, sensör ışık ve siren sesi sayesinde çevre sakinlerini de uyarmaktadır.
Firmaların kişilere ve kurumlara özel güvenlik çözümleri üretmesi gerekiyor. Yapılan çalışmaların tamamen profesyonel ellerde ilerleyerek ürün ve hizmet adı altında tüketicilere sunulması gerekiyor. Hizmetin olmazsa olmazı anlık müşteri hizmetleri desteği, 7/24 teknik servis hizmeti ve sınırsız ürün garantisi her zaman verilmeli.
“Güvenlik firmaları ürün ve hizmet kısmında değişime ayak uydurmalı”
Ayrıca firmalar devamlı olarak değişen ve gelişen elektronik ürün kategorilerine istinaden geliştirmelerine değinen Gündüz, “Müşteriler sabit ürün, hizmet kullanmak yerine yenilikçi hizmetlere çok önem vermekteler. Güvenlik duygusuna bağlı kalarak müşterilerini tanımalı, Ürün ve hizmet kısmında değişime ayak uydurmalılar.
Tüketiciler için öncelikle ürün kalitesi ve hizmet seviyesi çok önemli. Müşteriler abonelik süreçlerinin tümünde buna dikkat etmeliler. Şirketin personel sirkülasyonundan tutunda çalışmış oldukları bölge taşeron firmasının kalite ve kontrolüne kadar alınacak alarm sistemini rakiplerinden ayıran ana etkenlerden biride bu olmalıdır.
Ayrıca fiyat performansta önemli olan diğer kısımlardandır. Çünkü sektörün genel problemleri bunlar ve profesyonel ekipleri olan firmalar bu durumu ortadan kaldırmaktalar.
Çünkü Sektör durumu Dünya’da ve Ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmelerden alarm sektöründe fazlasıyla faydalanmakta ve kendisini geliştirmekte. Yaşanan ürün ve hizmet bazlı gelişmeler ile beraber müşterilerin hizmetten faydalanma taleplerinde paralel yönde kademeli bir artış söz konusu” dedi.
“Artık tek tuşla ambulans çağırabilirsiniz”
Bu gelişmeler ile beraber alarm firmaları müşterilerine sunduğu hizmet içerisinde Polis, Ambulans, İtfaiye gibi elzem kurumlara ihtiyaçları olduğunda bunlara anında cevap verdiklerine dikkat çeken Gündüz, “Bu durumda firmalar sahada olumlu tepki vermektedir. Kullanıcılar artık mevcut güvenlik hizmetinin ötesinde konforunu da düşünüyorlar. Örneğin uzaktan kurma – kapama. Mobil uygulamalardan izleme gibi. Teknolojik gelişme ile beraber ürün ve hizmet standartları devamlı değişmeli ve geliştirilmeli.
Müşteriler öncelikle ürünlerin kaliteli, kolay kullanılabilir olmasına dikkat etmeliler. Çünkü günlük kurma kapama işlemi dışında asıl önemli olan bir diğer kısımda ise acil durumlarda sistemden en basit şekilde faydalanabilmek.
Bunu tek tuş ile ambulans çağırabilme örneği ile pekiştirebiliriz.
Alarm sektörünün Pazar payı ülkemiz de kurumsal ve bireysel olmak üzere iki koldan ilerliyor. Güvenlik sektörü sade bir pazar olmadığı için abone sayısı kısmında net bir rakam vermek çok mümkün değil. Kayıtlı olmayan çok fazla yerel ve lokal firma bulunmakta.
Aslında sektörün dayanak noktası güven ve güvenlik. Müşterilerin bu hizmeti sağladığını iddia eden üçüncü parti firmalardan hizmet almaması gerektiğini şahsı fikrim olarak paylaşabilirim.
Profesyonel olarak sektöre liderlik eden firma sayımız kısıtlı. Buna ek olarak müşteri talepleri küçük çaplı çok fazla firmaya dağılmış durumda. Rekabet de haliyle büyük diyebiliriz.
Şu an ülkemizde Pazar payının büyük kısmı henüz karşılanmıyor. Müşteri taleplerinin çok fazla olmasına istinaden sektör daha fazla yatırım alarak büyüyebilir.
Eviniz de veya işyeriniz de kendinizi güvende hissetmeniz için güvenliğinizi almanız gerekiyor bunu da profesyonel hizmet veren firmalar ile yapmak mümkün. Herkes biz profesyoneliz der ama sizin araştırma yapmanız gerekiyor çünkü güvenlikte detaylar çok önemli size gelen güvenlik danışmanından montaj ekibine kadar bir uyum yok ise yanlış firma ile yola çıkmışsınız demektir” şeklinde konuştu.
“İnsanlar nasıl bir güvelik şirketle çalışmalı”
Türkiye genelinde yapılan istatiklere göre %140 artış gösteren hırsızlık vakaları bulunuyor yani bu da her altmış dakikada bir, 11 konut ve 6 iş yeri soygunu olarak karşımıza çıkıyor. Diyen Gündüz sözlerine şöyle devam etti: “Eğer özel bir güvenlik şirketi ile çalışıyorsanız o şirketin kadrosuna ve kadrosundaki CV’leri çok iyi analiz etmeniz gerekiyor. Çünkü günlük hırsızlık olayları 400’ün üzerindedir. Rakamlar işin ciddiyetini çok net bir biçimde ortaya koyuyor. İşte tam bu noktada hangi güvenlik şirketiyle nasıl bir yol haritasında ilerlemeniz gerektiği gerçeği çıkıyor ortaya. Öyle bir güvenlik şirketiyle çalışmalısınız ki bu güvenlik şirketi size gerektiği zaman âdeta bir hırsız gibi evinizin en kuytu köşesine kadar inceleme yaptırması lazım ve bu tatbikat sonucunda bir analiz dokümanı sunmalı size” dedi.
“365 gün 24 saat çalışan güvenlik sistemleri tercih edilmeli”
Değişen yaşam koşullarının güvenlik sektörünü de etkilediğini sözlerine ekleyen Sedat Gündüz: “Güvenlik, yaşama göre şekillenen dinamik bir kavram. Biz de değişen hayat koşullarına göre devamlı bir dönüşüm içerisindeyiz. Mesela yalnız yaşayan birey sayısı arttı ve onlarla yapılan güvenlik araştırmasına göre %52'lik bir kesim kendini güvende hissetmiyor. Kendini güvende hissetmeyen erkeklerin oranı %23,5 kadınların ise %61,1. tüm bu güvensizlik hissini tersine çevirebilecek teknoloji ve profesyonel insan kaynağına sahip bir güvenlik şirketiyle çalışmalı. Güvenlik sorunu yaşayan ya da şüphesi olan kişiler, 365 gün 24 saat nöbet tutan güvenlik sistemlerini tercih edebilirler” tespitinde bulundu.