TÜRKİYE'NİN KONUŞTUĞU 'AHMET AĞABEY', AFAD EKİBİ İLE DİYALOĞUNU VE YAŞADIKLARINI ANLATTI

Deprem bölgesinde arama-kurtarma çalışmaları sürerken, enkazın 5 metre altından çıkan Ahmet isimli bir depremzede ile arama-kurtarma ekipleri arasındaki diyalog Türkiye gündemine düşmüştü. Enkaz üzerindeki kurtarma ekiplerinin kendisine sürekli seslenmesinin enkaz altında kendisini zorladığını belirten depremzede, o anki stres ve sıkıntıdan kaynaklı bir espri yaşandığını söyledi.

Deprem bölgesinde arama-kurtarma çalışmaları sürerken, enkazın 5 metre altından çıkan Ahmet isimli bir depremzede ile arama-kurtarma ekipleri arasındaki diyalog Türkiye gündemine düşmüştü. Enkaz üzerindeki kurtarma ekiplerinin kendisine sürekli seslenmesinin enkaz altında kendisini zorladığını belirten depremzede, o anki stres ve sıkıntıdan kaynaklı bir espri yaşandığını söyledi.

Depremden 72 saat sonra AFAD ekipleri tarafından İskenderun'da enkaz altında bulunan Ahmet Erol Yılmaz (43), "Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Enkaz altında mutluydum, hiç karamsar düşünmedim" dedi.

Tarsus Devlet Hastanesinde tedavi gören Ahmet Erol Yılmaz, depreme uyanık yakalandığını belirterek, "İskenderun'da bulunan en eski iş hanı olan Büyükçarşı iş hanındaydım. Uyudum, gece kalktım. Kalktım sigaramı yaktım. Deprem başladı, ben de soğukkanlı bir şekilde oturdum. Bir baktım bina çökmeye başladı. Enkazın altındayım. Biraz hareket etmek istedim, göğsümde bir ağrı hissettim. Telefon cebimdeydi, çıkarıp baktığımda, göğsümün üzerinde parmağımın uzunluğunda vida vardı. Hem depremden hem de vidadan kurtuldum. Aynı gün 2 kere ölümden döndüm. 3'üncü gün AFAD geliyor, arkadaşlarımın yönlendirilmesi ile gelir gelmez benim oraya giriyorlar. AFAD ses veriyor, ‘Ahmet, Ahmet, Ahmet' diye. Ben de başlıyorum ‘Buradayım', aradan 1 dakika geçiyor 'Buradayım'; en sonunda küfür etmeye başlıyorum. Neyse beni buldular. Beni bulan AFAD ekibine anlatıyorum, 'Zaten su yok, ağzımız yüzümüz kurumuş, susuzluktan çatlıyor. Siz 'Ahmet Ahmet' diyorsunuz, zaten yaşadığımız belli, her şey ortada; siz Ahmet diyorsunuz. Ciğerimiz sökülmüş, dudaklarımız çatlamış, orada küfürlü espri oldu. Milletimiz sağ olsun, o anki stres ve sıkıntıyla verilen küfre gülümseme, tebessüm olmuş. Allah razı olsun. Tarsus'tayım. Allah razı olsun devletimden de milletimden de, diyecek bir şey bulamıyorum" diye konuştu.

 

"Öldürmeyen Allah öldürmüyor"

 

Depremde ayağı ve kalçasından yara aldığını belirten Yılmaz, "Ameliyat olacağım, büyük ihtimalle sol ayağım bileğimden kesilecek. 3 ay içinde 3 kere trafik kazasında geçirdim. 3 aracı da hurdaya verdim, arabalar paramparça oldu. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Sakin olmak en güzeli, sakin olmasaydım, şimdi ölmüştüm" şeklinde konuştu. Enkaz altında mutlu olduğunu da belirten Yılmaz, "Enkaz altında mutluydum, hiç karamsar düşünmedim. Depremi atlattım, kurtuldum, göğsümdeki vidadan kurtuldum. Dedim ben buradan çıkarım, çok şükür çıktım" ifadelerini kullandı.

 

Almanya'da yaşayan Gamze Çakmakçı, depremzedenin AFAD ile diyaloğundan sonra Ahmet'le sosyal medya sayfasından iletişim kurdu. Kendisine yardım desteğinde bulunan Çakmakçı, Tarsus'ta tanıdığı Gökhan Aldanmazer'le irtibata geçti. Çakmakçı'nın desteğiyle Gökhan Aldanmazer depremzede Ahmet Erol Yılmaz'a gönüllü olarak refakatçi oluyor. Evli ve 2 çocuk babası Ahmet Erol Yılmaz'ın sol ayağından ameliyat olması bekleniyor.